25.06.2021

CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU, ÖDEMİŞ ENTEGRE KATI ATIK YÖNETİM TESİSİ AÇILIŞ TÖRENİNE KATILDI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin inşa ettiği Ödemiş Katı Atık Entegre Tesisi'nin açılış törenine katıldı. Tesiste, ayrıştırılıp işlenecek atıkların gübre ve elektriğe dönüştürüleceğini, istihdam yaratılacağını, ekonomiye de büyük katkı sağlayacağını vurgulayarak emeği geçenlere teşekkür eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, buradaki konuşmasında şunları söyledi: "Hiç endişe etmeyin ben de Ödemiş’le gurur duyuyorum ve Ödemişlilerle gurur duyuyorum. Çünkü son yerel seçimlerde güzel bir karar verdiler ve bugün o güzelliğin sonuçlarını yaşıyoruz. İnşallah bundan sonra çok daha güzel olacak.  Efendim benden önceki konuşmaları büyük bir dikkatle dinlediniz, ben de büyük bir dikkatle dinledim, küçük küçük notlarımı aldım. İzin verirseniz ben de kısa bir konuşmayla sonucu bitireyim ve ondan sonra da gideceğiz galiba değil mi Tunç Başkan, bir zeytin ağacını dikeceğiz. Güzel. Şimdi Ödemiş Belediye Başkanımız konuştu. Tarihsel vurgular yaptı, Ödemiş’i, İzmir’i, Türkiye’yi, Mustafa Kemal’i, Nazım Hikmet’i alıntılar yaparak bize anlattı. Elbette ki bu topraklar bereketli topraklar. Ama bu bereketli toprakları cennete dönüştürmemiz lazım. Hepimiz güzel bir ülkede yaşamak zorundayız, beraber yaşamak zorundayız. Kimlik ayrımı yapmadan, inanç ayrımı yapmadan, yaşam tarzı ayrımı yapmadan bütün insanları kucaklamalıyız. Dikkat ederseniz Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz; ülkemizin neresinde yaşarsa yaşasın, doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi ve kim olursa olsun, herkesi kucaklamak istiyoruz ve herkesle barış içinde, huzur içinde yaşamak istiyoruz.  Çok güzel bir tesis yapılıyor. Tesisin özellikleri var zaten, saydı arkadaşlarım. Birincisi neydi? Şöyle düşünün, hepimizin atıkları var. Bir naylon torbaya koyuyoruz, kapının önüne koyuyoruz, birileri gelip alıyor, onu götürüp bir yerlere döküyor. Kentten uzak bir yere götürüyor. Oradan geçerken bir koku hissediyorsunuz ve bir görüntü kirliliği oluyor. Bunları ortadan kaldırmamız gerekiyor 21.yüzyılın Türkiye’sinde, işte bu tesis bunu ortadan kaldıran bir tesis.  İkincisi, burada o çöpler alınacak, işlenecek, ayrışacak ve onları biz kullanacağız, onlar birer değer. Nereye gönderiyoruz? Sanayiye gönderiyoruz. Sanayi onu hammadde olarak kullanıyor. Bazen sandalye, bazen başka aletler bütün bu çöplerden üretiliyor demirinden naylonuna kadar ve biz ondan da yararlanmış oluyoruz. Yani çöpü hani derler ya bir dönem çok sık kullanılırdı ‘İstanbul’un taşı toprağı altın’ diye, aslında çöplerin tamamı altın değerinde ve bunları değerlendiriyoruz. Sanayi için hammadde ortaya çıkıyor, kullanıyoruz. Başka? Gübre elde ediyoruz. Kimyasal değil organik gübre, dolayısıyla topraklarımızı koruyoruz, daha güzel meyveler, daha güzel ürünler ortaya çıkıyor ve biz onları tüketiyoruz. Başka? Elektrik elde edilecek buradan. Elektrik çok pahalı ama buradan elde edeceğimiz elektriği düşünün, çöplerden elektrik elde ediyoruz ve bunu enterkonnekte sisteme vererek herkes bundan yararlanacak Türkiye’deki. O da bizim için çok büyük bir avantaj. Ve söylendi istihdam yaratacak. Düşünebiliyor musunuz dışarıya attığımız, kapının önüne koyduğumuz bir çöpün ekonomiye getirdiği yararları. Büyükşehir Belediye Başkanımız, Ödemiş Belediye Başkanımız el ele verdiler böyle bir tesisi İzmir’e kazandırdılar. Sadece İzmir’e mi? Bu tesis aslında bütün Türkiye’ye hizmet ediyor, dolayısıyla bu tesisin değerini hepimizin bilmesi gerekir.  Efendim Ödemiş Belediye Başkanımız, ‘övünmek yetmiyor, gereğini de yapmak gerekiyor’ dedi. Evet, gereğini Tunç Başkan yaptı; övünmek yetmiyor, gereğini yapmak gerekiyor. Gereği yapıldı ve Ödemişlilerin hizmetine sunuldu. Dolayısıyla iki Başkan’ı da yürekten kutluyorum, iki Başkan da ellerinden gelen bütün çabayı gösterdiler.  Tabi Ödemiş Belediye Başkanımız konuşurken haklı olarak Ödemiş’i neredeyse dünyanın merkezi haline getirdi. Doğrudur Ödemiş’i övmesi lazım. Ödemiş’in çok bereketli toprakları ve çalışkan insanları var. Ayrıca bu tesis eğer Avrupa’da bir numaraysa Ödemiş de bir numara olmayı hak ediyor zaten. Dolayısıyla bunu da vurgulamak isterim; hem Ödemiş Belediye Başkanını, hem Büyükşehir Belediye Başkanını kutlamak açısından.   Ayrıca Başkan ‘bir daha bekliyoruz, şimdi vatandaşlar tarlada şurada burada çalışıyorlar’ dedi. Başkan geleceğim, daha bana bir kahve ısmarlamadın, dolayısıyla benim bir kahve alacağım var, geleceğim kahvenizi içeceğim. Ödemiş’in sokaklarını, caddelerini de gezmek istiyorum, vatandaşlarla konuşmak istiyorum, bir şekliyle iç içe olmamız gerekiyor. Değerli arkadaşlarım, İzmir’in bir özelliği var. İzmir mutlu insanların kenti aslında ve İzmir’e gelen herkes, Anadolu’dan İzmir’e gelen herkes bir süre sonra ‘ben İzmirliyim’ der. Çünkü İzmirli onların tamamını kucaklar ve herkes İzmirli olmakla da övünür. İzmir’i mutlu insanlar kenti haline getiren Belediye Başkanlarıdır, sizin seçtiğiniz başkanlardır. Onlar sizlere hizmet ederler, sizlerin sorunlarına eğilirler, ellerinden gelen çabayı gösterirler. Ama bunu yaparken Belediye Başkanlarımdan istediğim bir şey var. Harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz, çünkü o para sizin paranız değil milletin parasıdır. Biz bunu yapıyoruz. İhalelerinizi Facebook’tan yayınlayacaksınız herkes görecek. Dolayısıyla ihalede öyle göstermelik ihaleler, üç kişi çağırayım, birisine vereyim, aradan aldığım parayı cebime koyayım... Bizim düzende öyle bir düzen yok. Bizim düzen hakça bir düzen, ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen. Böyle öğrendik ve böyle götüreceğiz. Gerçekten de öyle götüreceğiz. Ayrıca şunu söyledim Belediye Başkanı arkadaşlarıma: “Hiçbir ayrım yapmayacaksınız. Efendim bize oy verdi vermedi. Bırakın onları dedim. Oy versin vermesin beldedeki her vatandaşa hizmet götürmek sizin görevinizdir. O insanları kazanacaksınız, gönlünü kazanacaksınız. O insanlar diyecekler ki, geçmişte oy verdiğimiz adam kapımızın önünden geçmedi bu insan gelip halimizi, hatırımızı sordu, nasılsınız dedi, dertlerimizi sordu. Hiçbir ayrım yapmayın ama bir pozitif ayrımcılık konusunda özel bir alan belirleyin. Eğer bulunduğunuz beldede fakir mahalleler varsa, ihtiyaç sahibi ailelerin yoğun olduğu mahalleler varsa, oralara pozitif ayrımcılık yapın, oralara daha fazla hizmet götürün. Oradaki çocuklarla daha fazla ilgilenin, o mahallelerde kreşler açın, anne güven içinde gelsin çocuğunu kreşe bıraksın, o annenin de sokağa çıkmaya, pazara çıkmaya, taziyeye gitmeye, düğüne gitmeye, alışveriş yapmaya hakkı var” dedik. Dolayısıyla o anne de çocuğunu güven içinde bıraktığı zaman kent kültürünü öğrenecektir, kentli olmanın ne kadar güzel olduğunu öğrenecektir. Dolayısıyla bu pozitif ayrımcılığı da Belediye Başkanlarımız yapıyorlar.  Bir şeyi sakın unutmayın. Cumhuriyet Halk Partisinin geleneklerinde halka hesap vermek vardır. Bizim genlerimizde var bu. Harcadığımız her kuruşun hesabını millete veririz. Ama ihtiyaç sahibi ailelere yardım yaparken de onların onurunu koruruz, onların yoksulluğunu teşhir etmeyiz. Sağ elin verdiğini sol el görmesin deriz. Bu amaçla, bu felsefeyle hareket ederiz biz ve her kuruşun hesabını vermenin onurunu taşırız, hep birlikte taşırız. Bizim geçmişte yaptıklarımızı, iktidar mensupları parça parça sattılar. Fabrikaları sattılar, tarlaları sattılar, her şeyi sattılar. Şunu sakın unutmayın, biz yaparız, onlar satarlar. Biz israftan çekiniriz ama onlar israf yaparlar. Bizimle onlar arasındaki fark, beyazla siyah arasındaki fark kadar derindir. Bizim içimiz dışımız bir, ayna gibiyiz, cam gibiyiz. Dolayısıyla biz halka hizmet etmeyi bir vatanseverlik olarak görürüz. Onlar ise görüyorsunuz, son zamanlarda duyuyorsunuz, okuyorsunuz, gazetelerde var, televizyonlar şakır şakır söylüyorlar. Rüşvet alanlar, milyarları götürenler, pazarlanan ihaleler, milletvekillerinin içine düştüğü bataklıklar, siyasetçilerin içine düştüğü bataklıklar, bütün bunları görüyoruz. Ne diyorduk? 5 maaş değil, 5’i geçtik çoktan, gerçekten 5’i çoktan geçtik; milyonlarca işsiz var kardeşim, bir yerden değil, iki yerden değil, üç yerden değil, beş yerden değil… Bunu AK Parti milletvekillerinin yüzüne bakarak bütçe görüşmelerinde söyledim, “siz bunu hak ediyor musunuz” dedim. Yukarıda dedim ya gerçekten inanıyor musunuz buna Allah var kardeşim ya, bu kadar işsiz var ya bu memlekette, 5 yerden maaş alıyorsunuz, adam evine ekmek götüremiyor. Böyle bir düzeni siz nasıl savunursunuz? Bunu söyledim, defalarca söyledim, söylemeye de devam edeceğim.  Adaleti sağlayacağım ama en büyük desteğim sizlersiniz. Sizlerin sayesinde yapacağız hiç endişem yok. Yerel seçimlerde ne demiştik? “Mart’ın sonu bahar” demiştik değil mi? Mart’ın sonu bahar. Şimdi ampul patlayacak ve güneş doğacak bu ülkeye, hiç endişe etmeyin güneş doğacak. Her şey aydınlık olacak bu ülkede, her şey. Siyaset de ahlaklı olacak. Bütün bunların altyapısını oluşturuyorum, hepsinin birebir altyapısını oluşturuyorum.  Teşekkür ederim, hiç meraklanmayın, her şeyinde yeri, zamanı gelince hukuk içinde hesabını soracağız değil mi? 128 milyar dolar fakir fukaranın alın teri birilerine peşkeş çekiliyorsa bunu sormamız lazım. Sormayın diyorlar bu soruyu. Bugün ben yine soracağım, ilerde de soracağım, kul hakkı yiyenin burnundan fitil fitil getireceğim, hiç kimse bundan endişe etmesin.  Efendim bu güzel tesisi hizmete açan, yapan, mühendisinden sade işçisine kadar burada çalışan, yapan müteahhidinden, müteahhide bu hizmeti yapması için karar alan Büyükşehir Belediye Başkanımıza, Ödemiş Belediye Başkanımıza, burada İzmir Milletvekillerimiz var onlara ve değerli genç, yakışıklı İzmir İl Başkanımız var ona ve bütün arkadaşlara, Belediye Başkanlarıma yürekten teşekkür ederim. Bütün bu çabaları Millet İttifakıyla birlikte yapacağız. Beraber olacağız ve bu güzel ülkeye demokrasiyi getireceğiz. Hiç kimse Tweet attım diye hapse girmeyecek. Demokrasiyi, bütün özgürlük alanlarını genişleteceğiz. Çiftçi üretecek ve çiftçi kazanacak. Sanayici üretecek ve sanayici kazanacak. Türkiye üretecek, işsizlik son bulacak. Bütün bunların hepsini yapacağız. Benim size sözüm sözdür, bu sözlerin tamamını yerine getireceğim, yeter ki destek verin. Destek verin, güzel bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Destek verin, bölgesinde ve dünyada saygın olan bir devleti inşa edeceğiz. Destek verin; hiçbir egemen gücün başkanı, bir numaralı koltukta oturan kişiyi yani Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanını, Başbakanını, Bakanını malvarlığı dolayısıyla tehdit edemeyecek. Bütün bunlara son vereceğiz. Ahlaklı siyaset, düzgün siyaset, herkesin çalıştığı, alın terinin kazandığı bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz.  Hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum, sağ olun, var olun diyorum."

Açılış sonrası tesiste incelemelerde bulunarak bilgi alan CHP lideri Kılıçdaroğlu, iki ayrı kıraathanede de Ödemişli vatandaşlarla sohbet etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra, İzmirli depremzedeler ile görüşerek sorunlarını dinledi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bornova Belediyesi iş birliğiyle hayata geçirilen Bornova Aşık Veysel Yarı Olimpik Yüzme Havuzu'nun Açılış Törenine katıldı.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu açılış kurdelesini kestikten sonra tesisi gezdi, su topu maçı yapan gençleri izleyip hatıra fotoğrafı çektirdi.
Tüm Fotoğraflar İçin Tıklayınız...

Gündem'den Öne Çıkan Haberler