20.05.2021

TBMM DIŞİŞLERİ KOMİSYONU CHP GRUP SÖZCÜSÜ ÇEVİKÖZ’ÜN, AP 2019-2020 TÜRKİYE RAPORU HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI

Avrupa Parlamentosu (AP) 2019-2020 Türkiye Raporu’nun 19 Mayıs 2021 tarihinde AP Genel Kurulu’nda yapılan oylamada 480 olumlu, 64 olumsuz ve 150 çekimser oyla kabul edildiği tarafımızca derin bir endişeyle öğrenilmiştir.
Türkiye hakkında kabul edilen bu 11. raporda ülkemize karşı oldukça haksız ithamlar bulunmaktadır. Genel Kurul öncesinde verilen bir değişiklik önergesiyle, 1915’te yaşanan ve Türkler ile Ermenilerin ortak hafızasında derin bir travma bırakan hazin trajedinin, soykırım olarak tanınması için ülkemize çağrıda bulunulmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu çağrıyı kabul etmediğimizin altını bir kez daha çiziyoruz. Söz konusu ifadenin ABD Başkanı’nın 24 Nisan’da yaptığı açıklamadan sonra rapora girmesi, iktidarın Türkiye’nin haklı tezlerini uluslararası toplum nezdinde savunamamasının bir sonucudur.
Raporda, Türkiye’den aday ülke olarak söz edilmesine rağmen, dış politika bağlamındaki değerlendirmelerin genişlemesi ve hacminin giderek artması daha önce de defalarca vurguladığımız gibi iktidarın Türkiye’nin çıkarlarını AB başkentlerinde anlatamadığını ortaya koymaktadır.
Ege ve Doğu Akdeniz konusunda birliğin üyesi bulunan ülkelerin uluslararası hukuka aykırı maksimalist tezlerine yer verilmesi ise asla kabul edilemez bir durumdur. Söz konusu ifadeler, Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilimin çözümüne katkı sağlamadığı gibi AB nezdinde sorunun çözümüne ilişkin eşitlikçi olmayan bir bakış açısının hakim olduğunu iyice görünür kılmıştır.
Raporda Türkiye’nin hukukun üstünlüğü ile temel hak ve özgürlüklerde geri gitmesi, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kuvvetler ayrılığını zayıflatması, yargı bağımsızlığının sistemsel eksiklikliği, ifade ve medya özgürlüğü ile tutuklu gazetecilerin durumu gibi örnekler ülkemizin AB’den giderek uzaklaşmasının sebepleri olarak sıralanmaktadır. İktidar tarafından bağlayıcı olmadığı gerekçesiyle bugüne kadar hafife alınan ve değersiz bulunan bu konulara ilişkin kararlar Türkiye’ye bakışı her alanda etkilemektedir.
Türkiye ile AB arasında oluşturulan pozitif gündeme rağmen Avrupa Parlamentosunda alınan bu karar, ikili ilişkilerin pamuk ipliğine bağlı olduğunu ve sürdürülemez hale geldiğini göstermiştir.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, Türkiye’nin içine sürüklendiği bu olumsuz tablonun aslî sorumlusu olan AKP iktidarı, Cumhuriyetin her alandaki kazanımlarını olduğu gibi Türkiye'nin Avrupalı geleceğini de yıkıma uğratmıştır. Bu tablonun diğer aktörleri ise, Avrupa ilkeleri ile çelişkili tutum ve eylemleri nedeniyle Türkiye ile üyelik müzakerelerinde temel hak ve özgürlükler, yargı bağımsızlığı gibi alanlardaki başlıkların dahi görüşülmesini veto eden, ikili ilişkilerde konuları AB’nin kurumsal sorunu haline getiren bazı Avrupalı liderler ve siyasetçilerdir.
CHP olarak, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini Cumhuriyet’in kurucu değerleri ekseninde temel bir hedef ve yurttaşlarımızın çağdaş dünyanın eşit bireyleri olacakları bir mihenk taşı olarak görüyoruz. AB’ye tam üyelik perspektifine sahip çıkıyoruz. AB’ye tam üyeliğin, CHP için Türkiye’nin çağdaşlaşma azminin ihmal edilemez bir unsuru olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.

Gündem'den Öne Çıkan Haberler