10.04.2019

CHP GENEL BAŞKAN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN SAADET PARTİSİ GENEL BAŞKANI TEMEL KARAMOLLAOĞLU’NA TAZİYE ZİYARETİ SONRASI ORTAK BASIN AÇIKLAMASI (10 NİSAN 2019)

CHP GENEL BAŞKAN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN SAADET PARTİSİ GENEL BAŞKANI TEMEL KARAMOLLAOĞLU’NA TAZİYE ZİYARETİ SONRASI ORTAK BASIN AÇIKLAMASI
(10 NİSAN 2019)
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart Yerel Seçimlerinde Malatya'nın Pütürge İlçesinde yaşanan olayda hayatını kaybeden Saadet Partili Üyeler için Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na taziye ziyaretinde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na ziyaretinde Genel Başkan Yardımcıları Bülent Kuşoğlu ve Tuncay Özkan da eşlik etti.
İki lider ziyaret sonrasında Saadet Partisi Genel Merkezinde yaptıkları ortak basın açıklamasında şöyle konuştu: 


Kemal KILIÇDAROĞLU- Değerli basın mensupları, seçimlerin olduğu gün iki vatandaşımız hayatını kaybetti uğradıkları bir saldırı sonucunda. Sayın Genel Başkan bölgeye gitti, aileleri ziyaret etti. Ben de bu vesileyle kendilerine başsağlığı diledim.
Bu görüşmemizde elbette ki Türkiye’nin sorunları, hem iç hem dış sorunları, son yaşananları, bütün bunları da karşılıklı değerlendirdik, karşılıklı fikir teatisinde bulunduk. Sayın Genel Başkanın düşüncelerini aldım, Sayın Genel Başkan benim düşüncelerimi aldı, güzel bir sohbet gerçekleştirdik.
Dolayısıyla ben kendisine yürekten teşekkür ediyorum.
Temel KARAMOLLAOĞLU- Ben de teşekkür ediyorum efendim. Ben de Sayın Genel Başkana gösterdikleri bu nezaketlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Allah rahmet eylesin, iki kıymetli kardeşimizi maalesef seçim günü sandık başında kaybettik, hunharca hayatlarını kaybettiler. Başka saldırılar da oldu. Tabi biz ülkemizde meydana gelen bu gerginlik neticesinde ortaya çıkan hadiselerden dolayı büyük üzüntü duyuyoruz, herkesin de duyması gerekir. Bundan dolayı ben Sayın Genel Başkanın bu ziyaretlerini çok müspet bir adım olarak görüyorum ve teşekkür ediyorum. Biraz önce de ifade ettikleri gibi ülkemiz henüz seçim atmosferinden kurtulmuş değil, sayımlar tekrar tekrar yapılıyor. Ümit ediyoruz ki Yüksek Seçim Kurulu neticede son kararı verecek, noktayı koyacak ve bu kararlar da kanunlar, bugüne kadar teamüller neticesinde gerçekleşecek. Bizim şu anda adalete güvenden başka yapacağımız bir şey de yok. Ümit ederiz ki vatandaşın da gönlüne uyacak, onların da kabullerini kazanacak bir karar verirler. Bu karar da önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak, bunu da ümit ediyorum.
Tabi ister istemez bu konular gündeme geliyor. Bu konuların suhulet içinde ele alınması gerektiğine inanıyorum. Kendilerini de ben bu seçimlerde aldıkları neticelerden dolayı da tebrik ediyorum. Bu ziyaretlerinden dolayı duyduğumuz memnuniyeti de ifade etmek istiyorum. Sağ olun.
Soru- Sayın Genel Başkan, İstanbul üzerinde bir tartışma devam ediyor ama Mardin’de örneğin Ahmet Türk’e ve bazı belediye başkanlarına da yine mazbataların teslim edilmemesi söz konusu. Bu konuyla ilgili değerlendirmeniz olur mu?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Efendim aslolan milli iradedir. Aday olmak istediğiniz zaman zaten ilgili yerlere başvuruyorsunuz. Yüksek Seçim Kurulu adayların listelerini onaylıyor ve yasallık kazanıyor onlar. Dolayısıyla siz seçme ve seçilme hakkınızı kullanıyorsunuz. Seçiliyorsunuz, milli irade tecelli eder seçilirseniz size mazbatanın verilmesi lazım. Ama özel bir kasıt, özel bir kararla belli kişileri ben devre dışı tutacağım, bunlara mazbata vermeyeceğim derseniz bu demokrasiyle bağdaşmaz ve bu Türkiye’nin imajını da zedelemiş olur. Dolayısıyla milli iradeye saygı duyuyorsak, milli irade sadece benim için, sadece bir başkası için değil hepimiz için geçerli olan bir kavramdır. Bizim partiden olur başka bir partiden olur. Kişi kazanmıştır, seçime girmiştir, milli irade tecelli etmiştir, mazbatasını alacaktır, başvurusunu yapacaktır ve doğal olarak kendisine mazbatanın verilmesi ve görevine başlaması gerekiyor.
Soru- Sayın Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek’in de bir paylaşımı oldu 2014’teki seçimin Iğdır kararını hatırlattı ve Büyükçekmece örneğiyle YSK’nın bunlara ret karar verdiğini ifade etti. Şimdi Büyükçekmece’de de bazı yaşananlar var, polislerin evlere girerek seçmen kontrolü yaptığını biliyoruz. Hatta bunun üzerinden de İstanbul seçimlerinin yenilenmesine yönelik talebin getirileceği de ifade ediliyor. Bu konuyla ilgili değerlendirmeniz olur mu efendim?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Iğdır kararını okumadım bilmiyorum ama eğer söylediğiniz çerçevede bir kararsa zaten doğal olan budur. Yani sonuçta seçmen listelerinde yer alan kişilerin gidip oy kullanmaları ve kullandıkları oyun sonucunda seçtikleri belediye başkanına da mazbatanın verilmesi gayet doğaldır. Yüksek Seçim Kurulunun kararları kesindir, o kararların üzerine bizim itiraz edeceğimiz veya şikayet edeceğimiz herhangi bir yer yoktur. Sayın Genel Başkanın da ifade ettiği gibi adalet çerçevesinde verilecek olan her karar toplumun kabulünü de beraberinde getirir. Yüksek Seçim Kurulundan beklenen de budur zaten. Adalet çerçevesinde karar vermesi lazım. Kişiler seçime gitmişler, oylamalar yapılmış, seçim listeleri var, onlar da ilan edilmiş. Seçim listelerine belli bir takvim içinde itirazlar yapılmış. Ki Büyükçekmece’de bizim de itirazımız var, AK Partinin de itirazları var. İki partinin yaptığı itirazlar sonunda kararlar alınmış. Belli sayıdaki kişiler listelerden düşülmüş ve kalan liste üzerinde de zaten seçime gidilmiş.
Şimdi yeniden bir arayış içine girmek, buradan yola çıkarak acaba biz İstanbul’daki Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini nasıl iptal ederiz diye bir arayış içine girmek doğru değil. Ben Yüksek Seçim Kurulunun böyle bir arayış içinde olduğunu düşünmüyorum. Hakka ve hukuka göre karar vermek zorundadır. Oradakiler hakimdir, adalet dağıtacaklardır. Adalet dağıtıldığı bir yerde de zaten biz adaletsizlik beklemiyoruz. Adaletsizlik eğer olursa bu toplumda ciddi derin yaralara yol açar. Sadece Türkiye’nin itibarını değil aslında toplum vicdanını da rahatsız eder. Dünyada Türkiye’ye yönelik olan, adalete yönelik olan bakış da değişmiş olur. Türkiye’de adaletin olmadığı gibi bir algı bütün dünyada pekişmiş olur. Umarım böyle bir yanlışın içine düşmezler. Iğdır’da verilen bir karar var, benzer bir kararı da büyük bir olasılıkla öyle anlaşılıyor ki İstanbul içinde vereceklerdir.
Teşekkür ederiz arkadaşlar. 

Gündem'den Öne Çıkan Haberler