20.11.2020

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU BİRLEŞİK KAMU-İŞ KONFEDERASYONU HEYETİNİ KABUL ETTİ

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık ve beraberindeki heyeti, CHP Genel Merkezi'ndeki makamında kabul etti. Görüşmede CHP lideri Kılıçdaroğlu’na, Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba eşlik etti.
https://youtu.be/1mRkGwNW30w


Mehmet BALIK- Genel Başkanım, size yapılan bu saldırıyı kınıyoruz. Onu paylaşmak için bugün buraya geldik, sizlerin yanınızda olduk. Ve onun bir demokratik sosyal hukuk devleti olduğunu, aklına gelen herkesin Cumhuriyet Halk Partisi gibi önemli bir partimizin Genel Başkanını tehdit edemeyeceğini buradan herkesle paylaşmak için geldik aslında. Yani burada devlet düzeninin işletilmesi için biz Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak sizlerin yanındayız. Doğrunun yanındayız, Cumhuriyetin temel değerlerinin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz.
Tabi ki, burada yapılana destek verenler, doğruymuş gibi kabul eden muhalefet partileri de var. Onlar bir kez daha düşünsünler isteriz. Çünkü burada demokratik hukuk devleti çerçevesinde herkes eleştiri yapabilir ama iş kişisel tehdit boyutuna geldiği zaman, bir de Cumhuriyetin kurucusu bir partinin Genel Başkanına geldiği zaman demokratik kitle örgütleri olarak, konfederasyon olarak biz de her zaman sizin yanınızda oluruz.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, öyle mafya bozuntularının belli siyasi partilerin desteğini alarak bize yönelik tehditlerini asla ve asla dikkate almayız. O tehdidi yapanlar asla ve asla bizi yıldıramazlar. Biz tarihsel geleneğimiz içinde; Cumhuriyete sahip çıkmak, demokrasiye sahip çıkmak, insan haklarına sahip çıkmak, medya özgürlüğüne, düşünceyi ifade özgürlüğüne sahip çıkmak gibi bir görev üstlenmiş durumdayız.
Dolayısıyla bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu tabloyu ben de biliyorum, sizler de biliyorsunuz. Eleştiriyoruz; siyasi partiler arasında eleştiriler olur, sert eleştiriler olur, hatta bazen dozu kaçabilir bu eleştirilerin. Bunlar bir şekliyle toplumun kabul edebileceği tartışmalardır. Ama bu tartışmalara yeraltı dünyasının bazı aktörlerinin katılması ve o tartışmalara da meşru partilerin destek vermesi Türkiye’de bir devlet krizinin olduğunu gösterir. Hukuk devletinin olmadığını gösterir. Eğer meşru siyasi partiler yeraltı dünyasından bazı mafya bozuntularından destek alarak kendi faaliyetlerini yürütebiliyorlarsa onlar Türkiye Cumhuriyeti devletine ihanet ediyorlar demektir. İhanet ediyorlar, kabul etmek lazım, böyle bir tablomuz var.
Dediğim gibi biz bu hikayeleri daha önce de görmüştük, bu filmi daha önce de görmüştük. Ama bütün bunların hepsini aşacağız. Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi, gerçek anlamda insan hakları ihlallerine karşı çıkan bir devleti yeniden inşa edeceğiz. Bizim ‘İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamemiz’ de var zaten. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız. Bu yeraltı dünyasını da bir anlamda sıfırlayacağız.
Bakın bizim ‘İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’nde terör örgütleri ve yeraltı dünyasıyla mücadele edeceğimizi yazıyoruz zaten orada. Yani belki hiçbir siyasi parti bugüne kadar mafya bozuntularıyla mücadelenin kendi programlarında olmayan, bugüne kadar hiçbir siyasi parti böyle bir düzenlemeyi koymadı ama biz ‘İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’nde bunu gayet açık, net koyduk. Çünkü yeraltı dünyasıyla bazı siyasi partiler arasındaki ilişkiyi görüyoruz, biliyoruz yani.

Gündem'den Öne Çıkan Haberler