20.06.2018

CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU İZMİR'DE İŞ DÜNYASI TEMSİLCİLERİYLE BİR ARAYA GELDİ

CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU İZMİR'DE İŞ DÜNYASI TEMSİLCİLERİYLE BİR ARAYA GELDİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İzmir programı kapsamında Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezi'nde iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, ilk bölümü basına kapatılan toplantının ikinci bölümünde katılımcılardan gelen soruları yanıtladı.

ÖDEMEME KÜLTÜRÜ ÜZERİNE İNŞA EDİLEN BİR MALİ POLİTİKAMIZ VAR
Türkiye'nin tasarruflarını artırmak ve daha fazla üretmek zorunda olduğunu, daha fazla üretim için de iş dünyasının önünün açılması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, sadece tüketen toplumların zamanla saygınlıklarını yitirdiğini ifade etti.
Türkiye'de sıklıkla mali af düzenlemelerinin yapıldığını savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Ödememe kültürü üzerine inşa edilen bir mali politikamız var. Bunun değişmesi lazım. 2017 bütçe verilerinde 322 milyar lira tahsil edilemeyen rakam var. Af çıkarıyorlar ama çözüm değil. Bunu aşmanın bir yolu var.
Bütün esnaf ya da KOBİ'lere ödedikleri vergi ve sigorta primi kadar borçları olmamak kaydıyla bir yıl süreyle sıfır faizli kredi vereceğiz. Her yıl ne kadar çok vergi ne kadar çok sigorta primi öderse o kadar fazla sıfır faizli kredi sağlayacağız. Bunun zarar edeni yoktur."

OSB’LERDE TEKNOLOJİ LİSELERİ KURACAĞIZ
KOBİ'lerin ara eleman sıkıntısını çözmek için bütün organize sanayi bölgelerinde teknoloji lisesi kuracaklarını, bu liselerin 6 yıl olacağını anlatan Kılıçdaroğlu, "Üçüncü sınıftan itibaren hangi alanda eğitim görüyorsa gidip o fabrikada stajını yapacak. Kimse iyi yetişmiş elamanı kaçırmak istemez. Böylece ara elaman bulma sorununu çözeceğiz. Bunlar ailelerine yük olmayacak." dedi.
Üretim ekonomisini önceleyerek katma değeri yüksek ürünlere ağırlık verilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tasarruflar betona döndürülmüşse yani hep inşaata gitmişse, üretime gitmemişse, ek bir katma değere hizmet etmiyorsa o Türkiye için faydasız olur. Ürettiğin zaman faizler düşer, ihracatınız artar. Ama ne üreteceğiz ? Katma değeri yüksek ürün üretemezsek Türkiye sadece belli ülkelerin ürettiği katma değeri yüksek ürünleri tüketen ülke konumuna gelir."

İNSAN KAYNAKLARI BAKANLIĞI KURACAĞIZ
Kılıçdaroğlu, seçim bildirgesinde İnsan Kaynakları Bakanlığı kuracakları ifadesinin yer aldığını da anımsatarak, hızla gelişen teknolojiye çalışanların intibak edebilmesi için kapsamlı çalışmalar yapacaklarını bildirdi.

AB İLE YENİ BİR DÖNEM BAŞLATACAĞIZ
Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanı olması ve Millet İttifakı'nın da parlamentoda çoğunluğu sağlaması halinde eğitimden ekonomiye ve dış politikaya kadar hayata geçirecekleri çalışmaları anlatan Kılıçdaroğlu, ilk önce Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki ilişkilerde yeni bir dönem başlatacaklarını vurguladı.
AB ile uyum yasalarının tamamı yeni bir fasıl açılması beklenmeden parlamentodan çıkacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Ben bunu daha önce Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, Binali Yıldırım'a ve Ahmet Davutoğlu'na önerdim. Neden Avrupa Birliği dayattıktan sonra biz yapıyoruz. Bizim aklımız yok mu, biz oturalım demokratik bütün standartları ülkemizde hayata geçirelim dedim." diye konuştu.

SİYASİ PARTİLER YASASINI DEĞİŞTİRECEĞİZ
Kadınların ve gençlerin siyasette daha fazla temsil edilmesi için de çalışma yapacaklarını aktaran Kılıçdaroğlu, bunun için 12 Eylül'den kalma siyasi partiler yasasını değiştireceklerini, her siyasi partiye cinsiyet ve gençlik kotası getireceklerini ifade etti.
ABD dolarının yükselmediğini, Türk lirasının değer kaybettiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Fransa'daki, Japonya'daki aynı dolar. Türk lirasının değer kaybetmesinin nedeni Türkiye'nin dünyada bozulan imajıdır ve ekonomide bozulan tablodur. Bu tabloyu sadece siz değil bütün dünya, bütün derecelendirme kuruluşları görüyor. Herkes Merkez Bankasının bağımsız olmadığını biliyor. Gördükleri için bize borç vermekte nazlanıyorlar." ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, esnafı desteklemeye yönelik adımlar atacaklarını dile getirdi.
Türkiye'nin enerji ihtiyacını karşılama noktasında yenilebilir kaynaklara yöneleceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, petrol ve doğalgaz ithalatında dengeli bir şekilde çok sayıda ülkeyle çalışacaklarını aktardı.

BİR RESTORASYON DÖNEMİNE İHTİYACIMIZ VAR
Adalet konusunda tarafsızlığa ve bağımsızlığa büyük önem vereceklerine işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Hakim, hiçbir makam ve mevkiden talimat almadan, vicdanına ve evrensel hukuka göre karar vermeli. Hakimin güvencesi olmalı, bunlar yapılabilirse hakim siyasi otoriteden bağımsız adalet dağıtan bir kişi olarak karşımıza çıkar. Gerçek anlamda demokratik, her makamın denetlendiği, güçler ayrılığı ilkesinde, yasama, yürütme, yargı ve medyanın dördüncü güç olarak birbirini denetlediği bir mekanizmayı yeniden inşa etmek istiyoruz. Bu çerçevede bir anayasa değişikliğine ihtiyacımız var. Sayın İnce seçilirse bir restorasyon dönemine ihtiyacımız var. Bu 4, 2 ya da 1 yıl olabilir. Böyle bir parlamenter sistemin inşası bir anayasa değişikliyle olabilir. Bir anayasa değişikliğini yangından mal kaçırır gibi yapamayız. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bütün sivil toplum örgütleri, üniversiteler, siyasi partiler, meslek kuruluşlarının katılımıyla demokratik anayasa yapabiliriz. Bu konuda Millet İttifakı'nı oluşturan partiler olarak bir ön çalışma yaptık, ilkelerimizi belirledik ama erken seçim gündeme geldiği için bu ön çalışmayı biraz öteledik."
Yurt dışındaki seçmen için parlamentoda temsil oluşturmak gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, 600 milletvekili sayısını fazla bulduklarını, makul sayının 450 olduğunu belirtti.
Katma değerli ürünlerin ihracatını teşvik edeceklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Ne kadar teşvik ederseniz edin, ihracat dış politikayla alakalıdır. Eğer Türkiye'nin yurt dışındaki imajı kötüyse turist gelmez. Yabancıların Türkiye'ye gelmesi lazım. OHAL nedeniyle çoğu gelmiyor. Biz Türkiye'yi aynı zamanda lojistik üs yapmak için Merkez Türkiye Projesini tanıttık. Böylece kısa süre içinde bütün komşularımızla ilişkilerimizde sağlıklı bir zemine oturtacağız. Avrupa Birliği ile ilişkileri düzelteceğiz." dedi.
Kılıçdaroğlu, son dönemde sergilenen dış politikanın milli olmadığını belirtti.

ÜNİVERSİTELER SADECE BİLGİ ÜRETECEK
Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanı olması ve Millet İttifakı'nın da parlamentoda çoğunluğu sağlaması halinde eğitimden ekonomiye ve dış politikaya kadar hayata geçirecekleri düzenlemeleri anlatan Kılıçdaroğlu, eğitim gibi stratejik bir alanda tek başlarına değil, eğitimin bütün bileşenleriyle bir politika oluşturacaklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu, üniversiteleri sadece bilgi üreten kurumlar haline getireceklerini, ilk ve orta öğretimde tam zamanlı eğitime geçileceğini, öğretmenleri Devlet Memurları Kanunu'ndan çıkarıp özel bir meslek kanunu yapacaklarını ve öğretmenlerin toplumdaki saygınlığını artıracaklarını, geçim sıkıntısıyla ilgili sorunlarını çözeceklerini ifade etti.

ADALETTE FİNCAN DÜKKANINA GİREN FİL GİBİ HAREKET EDEMEZSİNİZ
Kılıçdaroğlu, bir katılımcının "CHP'nin FETÖ/PDY ile mücadeledeki yol haritasının nasıl olacağı" konusundaki sorusuna şu yanıtı verdi:
"FETÖ ile evrensel hukuk kuralları içinde mücadele etmezseniz mağdurlar yaratırsınız. Adalette fincan dükkanına giren fil gibi hareket edemezsiniz. Adalet çok sınırlı bir alandır, bütün inançların ortak alanıdır. Bütün peygamberler adaleti tesis etmek üzere gönderilmiştir. Örneğin 33 ere 7 kez müebbet hapis cezası verildi, kışladan çıktılar diye. İyi de o cezayı ere değil komutanına vereceksin. Askerlik yapanlar bilirler, sadece Türkiye’de değil bütün dünyada asker oradan kendiliğinden çıkmaz. Komutan emrini verir, asker gereğini yapar. Sivil hayattaki emre siz itiraz edebilirsiniz, 'Bu yanlıştır.' dersiniz ama askerlikte böyle bir kural yoktur. Ya da yeni doğum yapan kadını gözaltına alıyorsunuz, bebeğinin anne sütü almasını engelliyorsunuz. Bunlar doğru değil, kolektif suç olmaz, suç bireyseldir. Suçu varsa mahkemeye verirsiniz hakim karar verir."

BUNU DÜNYAYA ANLATAMAZSINIZ
Selahattin Demirtaş'ın HDP'nin cumhurbaşkanı adayı olarak seçim çalışmalarını cezaevinde sürdürdüğüne işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi bir partinin genel başkanı hapiste, aynı zamanda cumhurbaşkanı adayı. Şimdi sayın Recep Tayyip Erdoğan ona terörist diyor. İyi de bu kişi gitti savcılıktan iyi hal kağıdı aldı, gerekli şartları yerine getirdi, aday olabildi. Sen nereden biliyorsun suçlu olduğunu? Bunu dünyaya anlatamazsınız, 'Türkiye'de demokrasi var.' diyemezsiniz. Niye hapse atıyorsunuz, çıksın propagandasını yapsın, kazanır ya da kaybeder. Eğer suçu varsa bağımsız mahkeme yargılar mahkum eder, kimse niye mahkum ettin diyemez."
Kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) çok sayıda kişinin kamudan ihraç edildiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bunların yargıya ulaşımları da engellendi. Haklarını aramak için dava açamıyorlar. Emin olun 12 Eylül darbe döneminde ben böyle bir tablo görmedim." ifadesini kullandı.

5 YILDA TÜRKİYE'Yİ BÖLGENİN YILDIZI YAPACAĞIZ
Kılıçdaroğlu, belirli bir planlama yaparak, tasarrufları doğru yerde kullanıp, hiç kimsenin zarar etmeden, herkesin kazanacağı bir ekonomik model inşa etmek istediklerini dile getirerek, kapatılan Devlet Planlama Teşkilatını (DPT) yeni bir yapılanma ve yeni bir isimle yeniden hayata geçireceklerini anlattı.
Kendilerine iktidar hakkı tanınması halinde Türkiye'de köklü değişikliler yapacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, 5 yılda Türkiye'yi bölgesinin yıldızı yapacaklarını, üretimde patlama yaşanacağını sözlerine ekledi.

GENEL BAŞKAN KILIÇDAROĞLU, ŞEHİDİMİZ ÇAĞATAY NECATİ DİNÇ'İN AİLESİNİ ZİYARET ETTİ


Toplantının ardından Kılıçdaroğlu, Şırnak'ın Gabar Dağı mevkisinde PKK'lı teröristlerce yola tuzaklanan el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu şehit olan Onbaşı Çağatay Necati Dinç'in Torbalı ilçesindeki evine gitti.
Mahallede kurulan taziye çadırındaki vatandaşlarla selamlaşan Kılıçdaroğlu, daha sonra şehidin babası Erkan, annesi Dilek Dinç ve ağabeyi Kaan Cansın Dinç'in yaşadığı eve geçti.
Ziyaret basına kapalı gerçekleşti.

Gündem'den Öne Çıkan Haberler