24.03.2024

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Aliağa'da: “Eninde Sonunda Emeklilerin Hakkını Almak İçin Geldim”

Cumhuriyet Halk Partisi ,CHP Genel Başkanı Özgür Özel,İşimiz Gücümüz,Türkiye İttifakı,İzmir,Aliağa,Cemil Tugay,Çağatay Güç,seç,m 2024,yerel seçimler,31 Mart,chp.org.tr

-“CUMHURİYET’İN KURUCU LİDERİNE YAKIŞIR GENÇLİK DEVRİMİNE İHTİYAÇ VAR”

-“İZMİR’İ SİZE YEDİRTMEYİZ, İZMİR İZMİRLİLERİNDİR”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Aliağa’da halk buluşmasında yaptığı konuşmada, “Ben buraya kışkırtmaksa kışkırtmak, ayağa kaldırmaksa ayağa kaldırmak ama eninde sonunda emeklilerin hakkını almak için geldim” ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Aliağa’da katıldığı halk buluşmasında yaptığı konuşmada, “Bundan 100 yıl önce Cumhuriyetin kurucu kadroları, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte Cumhuriyet’in ilk yüzyılında kurtuluşu ve ardından kuruluşu gerçekleştirdiklerinde genç kadrolardı, Cumhuriyet Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulunca ne CHP’nin Genel Başkanlarına, ne milletvekillerine, kendisi bir askerdi ne askerlere… Cumhuriyet kime emanet edildi, Cumhuriyet gençlere emanet. CHP ikinci yüzyılın ilk seçiminde hepimizin çok istemesine, çok gayret etmemize rağmen bu seçimleri kazanamadık, Atatürk’ün partisini ilk yüzyılın son seçiminde iktidara taşıyamadık. Bu konuda üzülmek evet ama küsmek, uzak kalmak, hayal kırıklığına uğramak, hayal kırıklığından sonra bezip enerjiyi kaybetmek, sadece ve sadece umudu yitirip, maalesef bizimle aynı değerleri paylaşmayanları, Cumhuriyet’in kurucu kadrolarına minnet değil husumet duyanları memnun eder. O yüzden ayağa kalkmak lazım, o yüzden umudu yükseltmek lazım. Bunu gençler ve kadınlarla yapmak lazım. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına Cumhuriyet’in kurucu partisine, Cumhuriyet’in kurucu liderine yakışır gençlik devrimine ihtiyaç var dedik. Biz yola çıktık, siz desteklediniz. Biz yüreklendik, siz heyecanlandınız, biz isteklendik. Siz güç verdiniz, biz başardık. Şimdi hep beraber güç vereceğiz, Çağatay’ı Aliağa Belediye Başkanı yapacağız” dedi. Özel, şunları kaydetti:


“BÜTÜN CHP’LİLERİ EKSİKSİZ, ARTARAK, ÇOĞALARAK SANDIĞA BEKLİYORUM”

“Eğriye eğri, doğruya doğru. Burada biz bize konuşuyoruz. CHP’nin 14 Mayıs’taki Aliağa’daki oyu AKP ve MHP’nin toplamından fazla. 14 Mayıs günü CHP’ye oy atanlar oy attığında Aliağa Belediye Başkanı zaten Çağatay Güç. 28 Mayıs günü Tayyip Erdoğan ile Sayın Kılıçdaroğlu arasına bakarsanız, buradaki gücümüz yüzde 63. Buradaki belediye başkanı, Cumhur İttifakı’nın, yani korku ve tehdit ittifakının adayıdır. Onun burada yeniden aday gösterilmesinde karar veren iki kişi vardır. Biri Bahçeli, biri Tayyip Erdoğan. 28 Mayıs günü Kılıçdaroğlu’na oy atanlar, bugün o günkü itirazları, o günkü yoksullukları değişmediğine göre, o günkü çaresizliği umuda çevirecek değişiklik olmadığına göre burada yapmamız gereken Aliağa’da sinirleri bozulduğunda bambaşka işlere kalkışan birinden hem Aliağa’yı kurtarmak lazım, hem Aliağa’da Cumhuriyet’e, Cumhuriyet’in değerlerine, kurucu kadrolarına, kurucu değerlerine, partinin ilkelerine sonuna kadar sahip çıkacak ama sadece sosyal demokratların değil muhafazakar demokratların, milliyetçi demokratların, Türk’ün, Kürt’ün, Laz’ın, Çerkes’in, bütün demokratların, bütün yoksulların ve güvencesizlerin, bütün işsizlerin başkanı olacak birisini göreve getirmek. Buna talip olan, buna enerjisi ve gücü olan, bunun için sabırsızlanan Çağatay Başkan’a 14 Mayıs günü partimize oy atan herkesin, Çağatay Başkan’a oy atmak, partililiğin gereğidir. Atatürk’ün koltuğunda bugün oturan, onun emanetine sahip çıkmaya çalışan, partinin Genel Başkanı olarak söylüyorum. Bütün CHP’lileri eksiksiz, firesiz, artarak, çoğalarak sandığa bekliyorum. Çağatay’a destek vermeye bekliyorum.”

“BU PARTİ SADECE CHP’LİLERİN PARTİSİ VE EVİ DEĞİL, BURASI BABA OCAĞI”

“Bu parti, sadece CHP’lilerin partisi ve evi değil, burası baba ocağı. Herkes baba ocağına doğar. Kimi baba ocağında kalır. Kimi belli yaşa gelir, evlenir gider, iş kurar gider, taşınır gider. Kimi büyüğünü arar, kimi küçüğüne razı olur. Kimi uzak ve ırakta oturur. Kimi yakında oturur. Ama herkes bilir ki baba ocağının çorbası kaynamaktadır. Bacası tütmektedir. Bir gün başım sıkışırsa, bir gün daralırsan, bir gün dönmen icap ederse baba ocağının kapısı ardına kadar açıktır. Yerin orada hazırdır, yerin baş köşedir. Gelene baba ocağının kapısında neden geldin demeyiz? Çünkü soracak olsa, tapusu sende mi? Tapusu ne bende ne Kemal Bey’de. Ne rahmetli Ecevit’te vardı, ne İsmet İnönü’de. Baba ocağının tapusu bir kişiye kayıtlıdır. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk. O yüzden hem CHP’liler, hem dedesi CHP’liler, dedesinin CHP’liliğini hatırlayanlar, övünenler, babasını bilenler, kendi bugüne kadar gönlü olsa da gelemeyenler ya da gönlü olmayıp Tayyip Bey ve AKP’ye tercihte bulunup ama bu seçimde artık Aliağa’da düzen değişsin diyenler var.”

“ENİNDE SONUNDA EMEKLİLERİN HAKKINI ALMAK İÇİN GELDİM”

“Bunun için Aliağa’da tüm partilerin geçmişte kime oy verirse versin, yoksulları var, güvencesizleri, işsizleri var. Bu ekonomik sıkıntıda artık derin yoksulluğa sürüklenen emeklileri var. Ben emekliler için konuşmaya başladığımda diyorlardı ki ‘Türkiye yüzde 4,5 büyüdü, emeklinin keyfi yerinde Özgür Efendi emeklileri kışkırtıyor.’ Ben buraya kışkırtmaksa kışkırtmak, ayağa kaldırmaksa ayağa kaldırmak ama eninde sonunda emeklilerin hakkını almak için geldim. Onun için yola çıktım. 22 yıl önce geldiklerine en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Yani emeklilere hiç ilişmese, karışmasa efendim TÜİK’e göre artış yapacağım, enflasyona ezdireceğim demese, ne demek TÜİK? Neyin kısaltması? Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu. Tayyip’i üzmüyor ama sizi üzüyor. Hiç karışmasa 1,5 asgari ücret alsanız, bugün asgari ücret 17 bin lira. En düşük emekli maaşı olacak 26 bin lira. Ama mesela bugün 20 bin lira alan emekli de alacak o zaman 56 bin lira. Ama maalesef öyle yapmadılar. O günkü en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. Şimdi 10 bin lira 2,5 çeyrek altın alamıyor. Her emekli cebinden 5,5 tane çeyrek altını düşürmüş durumda. Bir tane çeyrek altın düşürsen, bir tane, çıkar ararsın. Bir emekli değil her emekli. Bir çeyrek altın değil 5,5 çeyrek altın. Bir sefer değil her sefer cebinden düşürmüyor. Her ay cebinden çaldırıyor, çaldırıyor. Geliyorlar, çalıyorlar cebinizden. Bir şey kaybedildiği yerde aranır. Emekli 5,5 çeyrek altını bir seçim sandığında çaldırdı. Orada kaybetti. Onu arayacaksanız haftaya bugün sandık başında arayacaksınız, sandık başında bulacaksınız.”

“BUGÜN BİR KİLO KIYMA İÇİN SABAH 4’TE KUYRUĞA GİRİYOR İNSANLAR”

“2018’de ilk kez verildi. Emekli ikramiyesini ilk kim söyledi. 2015’te Kemal Bey dedi ki 2 bayram birer maaş vereceğim dedi. Önce veremezsin dedi, 7 Haziran’da. 1 Kasım’da biz de vereceğiz dediler. Sonra 3 Ramazan, 3 Kurban geçti, 6 bayram ikramiyenizi vermediler. 2018 seçimleri gelince bir maaş değil bin lira verdiler. 3 sene bin lira kaldı, 2 bin lira oldu, şimdi de 2 bin lirayı 5 bin lira yapacağız diyorlardı, 3 bin lira yapmışlar. O bin liraya itiraz etmiştik. O beğenmediğimiz bin lira 6 yıl önce 2018’de 24 kilo kıyma alıyordu. İnanmayan gitsin, hemen kasaba sorsun. O gün kıymanın kilosu 42 lira, para bin lira. Bugün 3 bin lira veriyor. 6 kilo kıymayı zor alıyor. 24 kilo kıymadan 6’ya 18 kilo kıyma sizin Ramazan mübarek gün, Allah oruçlarınızı kabul etsin. Ramazan’da 30 sahur, 30 iftar sofranızdan, çoluğunuzla çocuğunuzla oturacağınız bayram sofranızdan. Bugün bir kilo kıyma için sabah 4’te kuyruğa giriyor insanlar onu da CHP’li belediyeler veriyor. 18 kilo kıymayı sadece Ramazan ikramiyesi ile sizden çekip aldılar. Öyle olunca bugün artık emeklinin hakkını araması lazım. Burada bir fırsat var. Tayyip Bey’in bir şey yapmayacağı belli. Çok çok vaatte bulunur. Çağatay çok güçlü bir bütçe ile ama o bütçeyi oraya buraya çarçur edip sadece birkaç tane park yaparak, göze görünerek, standart belediyecilik hizmetleri ile değil onlar elbette verilecek. Bundan sonra da hiçbir şekilde en ufak eksiklik olmaz.”

“ALİAĞA’NIN ÜRETTİĞİ, KİMİN İHTİYACI VARSA ONUN HİZMETİNE SUNULACAK”

“Çağatay Güç burada Cemil Tugay ile sosyal belediyeciliğin destanını yazacak. Asla ve asla Aliağa’nın gelirinin bir kuruşunun Aliağa’nın dışına çıkmasına, şu parti bu parti asla ve asla siyasi ihaleler verilmesine, Aliağa’nın bu imkânları ile bir siyasi partinin ya da o partinin gençlik örgütlerinin finanse edilmesine, yandaş kayırmacılıklarına müsaade etmeyeceğiz. Aliağa’nın ürettiği, Aliağa’da üretilen, Aliağa’nın gerekirse cezasını kestiği, gemisine, bilmem nesine, çevreyi kirletene. Bunların tamamı Aliağa’daki insanlara, emeklilere, esnaflar, Aliağa’da kimin ihtiyacı varsa onun hizmetine sunulacak, söz veriyoruz. Emekli karta konulan para Aliağa’nın esnafına geçecek, emekliye verilen para da Aliağa’da harcanacak. Yoksullara yapılan yardım da Aliağa esnafı ile birlikte yapılacak. Ayrıca sosyal belediyecilikte hangi proje olursa ki 1 Nisan’dan itibaren Yılmaz Büyükerşen Hocamızın genel koordinatörlüğünde CHP’li belediyelerin eğitim, denetim ve eşgüdümü yapılacak. Oradan Çağatay hangi projeyi isterse Çağatay’ın bir omzunda Cemil Tugay’ın bir eli olacak, bir omzunda CHP’li bütün belediyelerin eli omzunda olacak.”

“SAKIN ENSEYİ KARARTMAYIN. BU GÜZEL ÜLKEDEN ÜMİDİNİZİ KESMEYİN”

“Aramızda güzel sesleri buraya gelen gençler var. Genç kardeşlerimin 31 Mart’ta çok önemli görevleri var. Beka sorunundan çok bahsedilir, dış güçler dış güçler. Bu korku edebiyatı ile oy topluyor kifayetsizler. Esas tehlike şu, dış güçler gelir Türkiye’yi istila eder, beka sorunu olur. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin Türkiye’de hayal kurması beka sorunu değildir. Esas beka sorunu gençlerin Türkiye’nin başka ülkelerinde hayal kurmasıdır. 4 gençten üçü zihinlerinde bavulları toplamış. Diyor ki bu ülkede kalmak istemiyorum. Niye diyor? Konserler yasaklanıyor, festivaller yasaklanıyor, Wikipedia yasaklanıyor. İnternet kısıtlanıyor. Slogan atan tutuklanıyor. Üniversitesine sahip çıkan gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Atanamayan öğretmen hak arıyor, tutuklanıyor. Staj mağduru mitinge gidiyor, Tayyip Erdoğan tarafından tartaklanıyor, gözaltına alınıyor, telefonuna el konuyor. Ülkede özgürlük olmayınca ülkede gelecek umudu olmayınca gençler korkuyor, küsüyor, yılıyor ve gitmek istiyor. Buradan Türkiye’nin bütün gençlerine sesleniyorum. Sakın enseyi karartmayın. Bu güzel ülkeden ümidinizi kesmeyin. 31 Mart’ta hep birlikte sandığa koşalım. Oylarımızla ülkemize, partimize, geleceğimize sahip çıkalım.”

“CHP DEVRİMLERİN PARTİSİDİR, CHP GENÇLERİN PARTİSİDİR”

“Yerel yönetimler, genel yönetimleri dengeliyor. Sadece İzmir’de 12, Türkiye’de 208 seçilecek yerden genç belediye başkan adayım var benim. Türkiye’de 20 bin belediye meclis üyesinden 6 bin 500’ü gençlik kotamızdan. Biz gençlere inanıyoruz, güveniyoruz. Gençlerin önünü açıyoruz. Onlarla birlikte mücadele etmek, onlar için bu ülkeyi güzel bir ülke yapmak için, Bu ülkeden ümidi size kestiren anlayışa karşı ben size sesleniyorum. CHP değişimin partisidir. CHP devrimlerin partisidir. CHP yaklaşan güzel günlerin, umudun, sevginin partisidir. CHP gençlerin partisidir.”

“CEMAATLER VE TARİKATLAR GENÇLERİN ENSESİNE KONSUN İSTİYOR”

“CHP’li belediyeler 64 yurt yaptılar. Bunların 14 tanesini sadece İstanbul’da yaptık. CHP’li belediyeler daha önce yapılmayan bir şekilde her yerde kreşler yaptılar. Kreş kadını sosyal yaşama, çalışma yaşamına adapte eden, yurt öğrencilerin barınma sorununu çözen ve öğrencilere sahip çıkan en önemli yatırım. İzmir’de de öğrenci yurtlarını göreceksiniz. Bundan önce birileri her şeyi yapmak için TOKİ’ye talimat veriyor. Zengine villa da yaptırıyor, cami de yaptırıyor, okul da yaptırıyor. Aklına bir tek yurt yaptırmak gelmiyor. Neden, çünkü istiyor ki barınma sorunu olsun. Cemaatler, tarikatlar gençlerin ensesine konsun. Alsın onları cemaat ve tarikat yurtlarında, kendine devşirsin. Biz CHP olarak bu cemaat ve tarikat yurtlarına kimse çocuklarını kaptırmasın, o yurtlarda, o Elazığ’da hayatına son veren kardeşimiz gibi travmalar yaşanmasın, CHP belediyeleri yurt yapmaya devam edecek, gençlere sahip çıkmaya devam edecek. Bu İzmir’de böyle bir tehlike yok ama İzmir’de gelip İzmirlilerden oy isteyenler var.”

“İZMİR’İ SİZE YEDİRTMEYİZ, İZMİR İZMİRLİLERİNDİR”

“Geçen günlerde Eskişehir adayı söyledi. Baklayı ağzından çıkardı. Hepsinin de niyeti belli ve aynı. Diyorlar ki ‘Ah ah bu CHP’li belediyeyi bir alsak, biz bunu bütün vakıflara açacağız. Ben İzmir Büyükşehri alsam TÜGVA’yı açacağım. TÜRGEV’i açacağım, Okçuluk Vakfı’nı açacağım, Ensar Vakfı’nı açacağım.’ Biz İstanbul Büyükşehri bunlardan aldık. Adalar İskelesi var. 700 metre üst katı. Kiraya versen dünyanın en pahalı lokanta zincirleri birbirini yer tutmak için çünkü Ada’dan İstanbul manzaralı 700 metre camlı yer. Kapıdan giremedik. Zabıtamız gitti polis engelledi. Sözleşme yapmışlar, giderayak 30 yıllığına TÜRGEV’e vermişler. Şimdi gelmişler, İzmir’de yetki istiyorlar. Bak bak ver bunlara yetkiyi Karşıyaka İskelesi TÜGVA’ya, Alsancak İskelesi TÜRGEV’e, Asansör Allah muhafaza Ensar Vakfı’na, Paraşüt Kulesi de Okçuluk Vakfı’na verilecek. İzmir’in adayı bu vakıfların her birinin yönetimlerinde ya kendisi var ya en yakın arkadaşları var. İzmir’i size yedirtmeyiz, İzmir İzmirlilerindir. İzmir’in varlıkları İzmir’indir, İzmir’in simgeleri İzmir’indir. Gelip de vakıflara, cemaatlere, tarikatlara İzmir’i peşkeş çektirtmeyiz. Nokta.”

“KİRA VURGUNCULUĞUNA SON VERECEĞİZ”

“Bir yandan İzmir’in en önemli sorunlarından biri kira sorunu. İzmir’de ortalama kira 15-20 bin lira arası. Aliağa’da Çağatay Başkan’a sordum, 25 bin lira diyor. 10 bin lira emekli maaşı. Karı koca emekli olsa, eğer evi yoksa ya eve girecek aç kalacak ya sokakta kalacak karnını doyuracak. Öyle bir noktaya getirdiler ki memleketi perişan bir durumdayız. Burada iki başkanıma, hem Cemil hem de Çağatay Başkanıma çok önemli bir görev düşüyor. Aliağa Belediyesi olanakları nispetinde ama büyükşehir belediyesi zaten görevi olan sosyal konutlarla, Aliağa’daki konut stokunu artıracağız, Aliağa’daki bu kira vurgunculuğuna son vereceğiz, söz veriyoruz. Aliağa Belediyesi değişmesin diye vallahi dış güçler diyeceğim, siyaset dış güç karıştırmamak lazım. Batıdan değil ama doğudan dış güçler Aliağa Belediyesinin peşinde. Aliağa’da çevreye karşı duyarlı, kent suçlarına karşı çıkacak, mali disiplini sağlayacak, Aliağa’nın yüzünü güldürecek işleri yapmak hepimizin boynunun borcudur. Bunun için görev hepinize düşmektedir.”

“ALİAĞA İTTİFAKI ALİAĞA’YI İÇİNE DÜŞTÜĞÜ CENDEREDEN KURTARACAKTIR”

“Biz sosyal demokratlar olarak Aliağa’nın iyi kalpli, yakasında değilse gönlünde ve gözünde güneş olan iyi insanlarından hem Cemil Tugay hem Çağatay Güç için, yalandan dolandan bıkmış, bu işlerden uzak durmuş, geçmişte birlikte olduğu halde kenara çekilmiş muhafazakar demokratlarından, Aliağa’daki Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkes’inden, herkesten hem Cemil hem Çağatay Başkanım için destek istiyorum. Aliağa’da bir büyük Aliağa ittifakı Aliağa’yı içine düştüğü sıkıntılardan, cendereden kurtaracaktır. Burada yapacağınız belediye başkan değişiminin sadece Aliağa’ya değil Türkiye siyasetine de etkisi olacaktır. Her şey her yerde aynen konuşulmaz.”

“BİZ DÜN ÖPTÜĞÜMÜZ YÜZE BUGÜN ASLA TÜKÜRMÜYORUZ”

“Günü geldiğinde gelip dünya kadar işçiyi işten çıkaranlara benzemeyeceğiz. Toprakları, malı, mülkü satanlara benzemeyeceğiz. Kimsenin ekmeği ile oynamayacağız. Aliağa’ya sahip çıkacağız. AKP ve MHP her geçen gün birbirine benziyor. Ama depremzedeyi tehdit ediyorlar ama Ordu’ya gidip doğalgaz bağlamayız diye şantaj yapıyorlar. Ama Sakarya’ya gidip oylar düşerse yüzünüze bakmayız diyorlar ama hiçbir güzel cümle kurmuyorlar. Kendileri güya mili, geri kalan herkes gayri milli. Dün beraber oldukları Necmettin Erbakan’ın oğluna bugün sırf ittifaktan çıktı diye ip cambazı diyorlar. Sırf ittifaktan ayrıldı diye zübük diyorlar. Şantajcı, pazarlıkçı diyorlar. Bizim de ittifakımızdan ayrılanlar var, canları sağ olsun diyoruz. Eski dosttan düşman olmaz diyoruz. Biz dün öptüğümüz yüze bugün asla tükürmüyoruz, dün iyi dediğimize bugün kötü demiyoruz. Daha Şanlıurfa’da düne kadar kendi milletvekilleri, başdanışmanı, Erbakan Hoca’nın partisine gitmiş, ağza alınmadık lafları söylüyorlar. O yüzden bu korku ittifakı her geçen gün birbirine benziyorlar. Bir de o ittifaka birini daha kattılar, onlar almaya utanmadı, ben söylemeye utanıyorum. Domuz bağcılar yok mu? Hizbullahçılar yok mu? Onların avukatlarını, sanıklarını, milletvekili yaptılar. Belediye başkan adayı yaptılar. Ne diyor onlar, bekar kadınlar sahipsiz hayvanlar gibi sahiplendirilmesi lazımmış. İktidara geldiklerinde bunu böyle yapacaklarmış. Şimdi bakın bir an için aklından MHP’ye oy vermeyi düşünen, geçen seçimlerde Kemal Bey’e oy vermiş olanlara sesleniyorum. MHP bir kolunda AKP, bir kolunda Hizbullah’ın uzantısı Hüda-Par. Kimler kimlerle beraber. Senin ne işin var orada kardeşim? Sizin gücünüzü yenecek paranın hiçbir gücü, gerçekleri değiştirecek, algının hiçbir gücü yoktur. Siz yürekli, çalışkan insanlarsınız. Diyorum ki onların ittifakı Türkiye’nin başına bela olmuş, Cumhur İttifakı’dır, korku ittifakıdır. Bizim ittifakımız Türkiye İttifakı’dır. Türkiye İttifakı Mili Takım gol atınca ayağa fırlayan herkestir. Türkiye İttifakı Filenin Sultanları dünya şampiyonu olunca onlarla birlikte ağlayarak İstiklal Marşı söyleyen, gırtlakları düğümlenen herkestir. Türkiye İttifakı gücünü milletimizden, renklerini ay yıldızlı al bayraktan alır. Kırmızı, beyaz. En büyük Türkiye. İzmir kazanacak. Türkiye İttifakı kazanacak, Türkiye kazanacak.”


CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL İZMİR’DE - 2

Gündem'den Öne Çıkan Haberler