16.08.2019

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, 56. ULUSAL 30. ULUSLARARASI HACI BEKTAŞ VELİ ANMA TÖRENLERİ VE KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİNDE KONUŞTU (16 AĞUSTOS 2019)

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, 56. ULUSAL 30. ULUSLARARASI HACI BEKTAŞ VELİ ANMA TÖRENLERİ VE KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİNDE KONUŞTU
(16 AĞUSTOS 2019)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen 56.Ulusal, 30.Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri'nde yaptığı konuşma şöyle: Türkiye Büyük Millet Meclisinin Sayın Başkanvekili, Sayın Bakan, Değerli Valimiz, Belediye Başkanlarımız, Sevgili Dostlar, hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz, onur verdiniz.


Hepinizi saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Bugün hep birlikte Hacı Bektaş-ı Veli’yi anacağız. Bir Anadolu Erenini, bir bilgeyi anacağız. İnsanı sevmenin, doğayı sevmenin erdemini bize anlatan bir Anadolu bilgesini anacağız. O, bu topraklarda yaşayıp anlayana çok şeyler söyledi. O dedi ki, “Kimsenin ayıbını arama kendi ayıbını gör”… O dedi ki, “Adalet her işte hakkı bilmektir”… O dedi ki, “En yüce servet ilimdir”… O dedi ki, “Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu”… O dedi ki, “Çalışmadan geçinenler bizden değildir”… O dedi ki, “Alimin uykusu cahilin ibadetinden üstündür”… O dedi ki, “Arifler hem arıdır, hem arıtıcı”… O dedi ki, “Kibrin aslı şeytan, tevazunun aslı Rahman’dır”… Ve o dedi ki, “En büyük keramet çalışmaktır.”
Sevgili dostlar, çağlar ötesinden onun söyledikleri bugün kainatın evrensel kurallarına dönmüş bulunuyor. O elinde kılıçla değil, aydınlanma meşalesiyle Anadolu’ya gelmiştir. Yaşamı boyunca hep hakkı, hukuku ve adaleti savunmuştur. Toplum onun güvercin donuyla Anadolu’ya geldiğini kabullenmiştir. Çünkü o; barışın, huzurun, birlikte yaşamanın öncüsü olmuştur, kimseyi ötekileştirmemiş, o kendi deyimiyle 72 milleti bir saymıştır.
Sevgili dostlar, Hacı Bektaş-ı Veli Horasan’ın Nişabur kentinde dünyaya gelmiştir. Babası İbrahim Sani diye anılan Seyyid Muhammed, annesi Hatem Hatun’dur. Ünlü düşünür Mutasavvıf Ahmet Yesevi ocağında yetişmiş, feyz almıştır. Dergahtaki hocası Lokman Perende’dir. Hacı Bektaş-ı Veli gençlik çağında dergahta tarih, felsefe, tasavvuf, hikmet, edebiyat ve tefsir dallarında eğitim görmüştür. Hünkar eğitimini tamamladıktan sonra Necef’e, Mekke’ye, Medine’ye, Kudüs’e ve Halep’e gitmiştir. Ve oradan da buraya, Hacı Bektaş-ı Veli’ye, yani Sulucakarahöyük’e intikal etmiştir.
Anadolu’ya geldiğinde 35 yaşlarında bilgin ve olgun bir insandı. O bu topraklara geldiğinde Selçuklu Devletini Üçüncü Alaattin Keykubat yönetiyordu. Selçuklu Sultanı önemli kararlar aldığında onun düşüncelerine başvuruyordu. Bu topraklarda "İnsan-ı Kâmil" olarak ünlendi. Aklı kullanmayı ve bilimi öğütledi. “Eğer bir yeri karanlık olarak görüyorsan, bil ki perde senin gözündedir” diyordu. Dergahında düşüncelerini öğrencilerine aktararak yaygınlaşmasını sağladı. Onun dergahında eğitim görenler, eğitimlerini tamamladıktan sonra Anadolu ve Rumeli coğrafyasına da dağıldılar. Bugün Avrupa’nın pek çok ülkesinde onun düşünceleri toplumu aydınlatıyor. Anadolu’da irşat edilenler ise; Abdal Musa, Balım Sultan, Kaygusuz Abdal, Sarı Saltuk, Karaca Ahmet Sultan, Mahmut Hayrani, Barak Baba, Hacım Sultan, Akçakoca, Sultan Şuca, hepsi onun dergahında yetişip Anadolu’ya yayıldılar.
Ayrıca bugün Macaristan’da, Romanya’da, Bulgaristan’da, Yunanistan’da, Arnavutluk’ta, Bosna Hersek’te, Makedonya’da, Sırbistan’da, Kosova’da ve Azerbaycan’da da Bektaşilik bütün canlılığıyla hüküm sürüyor.
Sevgili dostlar, Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Selçuklular döneminde geldi ama devletin kuruluşunda, yani Osmanlının kuruluşunda onun ilminden ve irfanından da yararlanıldı. Yeniçeri Ocağı'nın kuruluşunda onun düşünce iklimi etkili oldu. Ünlü tarihçi Joseph Hammer’e göre, Yeniçeri Ocağı Orhan Gazi zamanında Hacı Bektaş-ı Veli’nin duasıyla açıldı. Hammer’e göre, Orhan Gazi Hacı Bektaş-ı Veli’den yeni kurulan asker ocağı için dua etmesini ister. Bunun üzerine Hacı Bektaş-ı Veli “Bu askere Yeniçeri denilecektir, yüzü ak ve parlak, pazusu zorlu, kılıcı keskin, oku tiz ve dokunaklı olacaktır. Bütün savaşlarda üstün gelecek ve her zaman zaferle dönecektir” diye dua eder. O, devletin adaletle ve liyakatle yönetilmesini ister.
Hacı Bektaş-ı Veli’ye göre insan iyilikte yarışmalı, haksızlığa karşı direnmeli, adaletten sapmamalı ve hiçbir zaman umutsuzluğa düşmemelidir. Hünkar böyle söylüyor ama bugün dünyada yaşadığımız acı gerçekler var. Bugün dünyanın savaş alanlarının, açlık ve kıtlık yaşanan bölgelerinin büyük bir bölümünü İslam ülkeleri oluşturuyor. Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de, Libya’da İslam adına birbirini öldürenler Müslümanlar. Yerinden, yurdundan edilen, ülkelerinden göç etmek zorunda olanlar yine Müslümanlar. Üzülerek söylüyorum ki, istatistiklere göre savaş ve açlık nedeniyle acı çeken çocukların büyük bir bölümü de yine Müslümanların çocukları. Demokrasi, insan hakları, eğitim, sağlık, toplumsal eşitlik ve adalet gibi temel konularda, Müslüman ülkeler üzülerek ifade edeyim perişanlığı yaşıyor. Dileriz yaşanan acı, dökülen kanlar son bulur ve İslam dünyasına da huzur ve adalet gelir.
Sevgili dostlar, Anadolu’yu bize yurt yapan işte bu gönül erenleridir. Onların engin felsefesidir. Onların büyüklüğünü bugün çok daha iyi anlamalıyız. Hiç kimse unutmasın, aslanla ceylanı hünkarın kucağında buluşturan huzurdur, adalettir. Dünya hala huzuru ve adaleti arıyor. Oysa o, çağlar öncesinden bu gerçeği insanlığın önüne koyanlardan birisidir.
Sevgili dostlar, Anadolu’yu bize yurt yapan, bu toprakları bir irfan bahçesi haline getiren bütün erenlerimizi, velilerimizi, mürşitlerimizi, pirlerimizi, dervişlerimizi huzurlarınızda bir kez daha rahmetle ve şükranla anıyorum.
Bize bu güzel ülkede özgür bir şekilde onurumuz ve şerefimizle yaşama imkanı veren başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kahramanlarımıza, şehitlerimize ve gazilerimize de şükranlarımızı sunuyorum, ölenlere Allahtan rahmet diliyorum.
Hepinizi bir kez daha sevgiyle ve muhabbetle selamlıyorum, sağ olun, var olun diyorum.

Gündem'den Öne Çıkan Haberler